Galeri Müze
Recai Demirsöz’u ziyaret ettik, ILBARIT’ta... 2022 yılı, Kasım ayının 24’ünde, onunla sıra dışı bir gün geçirdik. Galeri Müze’yi görmek, ressam Recai’yi tanımaktı amacım.
Safranbolu çevresini çok iyi tanıyan, kökleri Yörük Köyüne dayanan değerli arkadaşım Ufuk Çeyrek Ural ve sevgili abim Tuğrul Ural, kendini tüketerek köyüne ışık veren, doğa ile içi içe yaşayan sanatçıyla tanışmamı sağladılar.
İlk tanışmamızdan sonra, bahçe kapısı girişindeki, büyük taş mantarı merak ettim. “Bu nedir?” diye sordum.
“Tümülüs mezar taşı” dedi.
Ressam Recai, eline alarak gösterdiği küçük boynuz için:
“Ceylanın erkeğinde olur bu boynuz. Anadolu’da ‘Ahu’ derler ceylana. Türkülere konu olan ahu boynuzu bu gördüğün” dedi.
Ahu gözlüm sen bu elden
Nere gitsen ben gelirim
Bağlarım yas karaları
Ardın sıra ben ölürüm
850 rakımlı bir köyde, tarihten kültüre, arkeolojiye jeolojiye, sanattan doğaya her konuda bilgi sahibi, sakin sakin anlatan bir kişi var karşımda.
Ilgaz Dağı’nın başında, Ilbarıt Ormanları’ndaki, Üçbölük Köyü’ndeyiz. Safranbolu’nun 60 köyünden biri Üçbölük… Safranbolu’ya 28 km. uzaklıktaki bu köyün eski adı Ilbarıt… Ilbarıt, Türk köyü olduğu kadar; 2500 yıllık geçmişe sahip Roma köyü...
ILBARIT, “Üzüm diyarı” anlamına geliyor. Üzüm salkımının, Paflagonya kaya mezarları giriş bölümlerinde resmedilmiş olduğunu Recai Demiroz’den öğrendim. Ilbarıt’ta, 1960 öncesinde karşılaşılan “Filoksera hastalığı,” 16 üzüm çeşidine sahip olan bağları kurutarak yok olmasına neden olmuş.
Köyde Recai’den başkasını görmesek de evlerin hepsinin özgün mimarisiyle bakımlı olduğunu gördüm.
1960’tan sonra Ilbarıt ve çevre köyler göç vermiş. 1965 yılında, Ilbarıt’ın mahalleleri Bağlıca ve Karaşer de birleştirilerek, köyün adı Üçbölük olarak değiştirilmiş.
Üçbölük Köyünde ressam Recai Demirsöz ile Galeri Müze’deyiz. Yapı, 81’de yapılmış; 1986 da kapatılmış köyün son ilkokulu…
Galeri Müze’nin müzesini, ressam Recai’nin, definecilerden kurtarıp koruduğu ‘Soğanlı Vadisi Açık Hava Müzesi’ eserlerinin küçük bir bölümü oluşturuyor. Galeri Müze’nin, galerisine ise ressamın resim sergisi ve ağaçlar üzerine yaptığı özgün çalışmaları ayrı bir renk katıyor. Ayrıca Galeri Müze’de, ressamın babasından ve Üçbölük Köyünün son ilkokulundan kalma kitaplar, dergiler, haritalar, belgeler ile köy çevresinden topladığı denizsel fosiller sergileniyor.
T.C. Safranbolu Kaymakamlığı Üçbölük Köyü Kültür ve Sanat Merkezinde, Galeri Müze’deyiz.
Galeri Müze kadar, bu mütevazı müzeyi imkânsızlıklar içinde kuran ve sadece müzeyi değil; bölgenin tarihini kültüre dönüştürerek koruyan ressam Recai Demirsöz, görülmeye değer.
Fotoğrafı üzüntüyle göstererek: “Bu kaya mezarlarını parçaladılar” diyor.
Hacılarobası köyü kalıntılarının fotoğraflarını üzüntüyle göstererek: “Bu kaya mezarlarını parçalandılar” diyor.
Satı’dan olma, Şerife’den doğma sanatçının, köyünün, ailesinin tarihini ve 24 yaşındaki Galeri Müze’ye dair anlattıklarını hayranlıkla dinleyerek kaydettim.
“Benim ailem, Musul’dan Ordu’ya gelen Musuloğulları’ndan” diyerek, köklerini anlatmaya başladı ressam Recai…
“İlk olarak Ahmet dede, Ordu’dan gelerek Ilbarıt’a yerleşiyor. Buradan İstanbul’a giderek, Tophane’de “Çinili fırın” açan Ahmet efendinin 1831 yılında 80 yaşında olduğunu anlıyoruz. Bizim soyumuz, 1751 doğumlu Ahmet dededen geliyor. Musuloğulları’ndan, 1791 doğumlu Mustafa ile Hüseyin’in de Ahmet dedenin kardeşleri olduğunu düşünüyoruz. Hüseyin’in soyundan kimse yok. Mustafa’nın ise 1830’lu yıllarda Ereğli’de tersanede kalafat ustası olarak çalıştığını biliyoruz. Babam Satı Demirsöz’den edindiğim bilgiler bunlar.” diyor.
Ressam Recai’nin babasından başka kimse kalmamış yaşamda. 1914’te seferberlik ilan edilince askere alınan amcalarının ölüm haberi 1918’de alınmış. “Bu köyden, seferberlikte gidenlerden kimse geri dönmemiş” dermiş babası.
1969 yılında okumak için gitmiş İstanbul’a… Ortaokulda okurken fırınlarda çalışmış. “Bizim köyün ahalisi hep fırıncıdır” diyor. 76 yılında askere gitmiş, askerlik dönüşü yine fırınlarda çalışmış. 26 yaşında dönmüş köyüne. 1982 yılından sonra hep Üçbölük Köyünde yaşamış. İlk resim sergisini 1984 yılında Karabük’te açmış.
Galeri Müze, 1981 yılında ilkokul olarak yapılmış; 1986 yılında okul kapatılmış. Okulun ilk yapılan ilk okulu yıkılmış. Bu okulunda yıkılmasına gönlü el vermemiş. “Bu yapıyı koruyup; işlev kazandırmak için uğraş verdim ve 1998’de açtım galeri müzeyi” diyor.
Okulun tek dersliğinde açtığı sergiyi birlikte dolaştık. Eserlerini anlattı bana.
Safranbolu kavaklar kahvesinde Lise arkadaşları ile buluşmasında kitap yazacağını söylüyor Rıfat Ilgaz. O zamanlar bu köyde yaşayan öküz Ahmet, Rıfat İlgaz'ın Kastamonu Abdurrahman Pasa Lisesinden sınıf arkadaşı. Hababam Sınıfındaki İnek Şaban’ın, aslında ‘Öküz Ahmet’ olduğunu anlatıyor …. Babasından aktarımla Rıfat Ilgaz’ı da anlatan ressam Recai; ‘Sarı Yazma’ kitabını okumamı önerdi bana.
Şövalelerini, Tuvallerini ve fırçalarını kendi yapıyormuş. “Bir tek boyaya para veriyorum; o da para bulursam tabi!” diyor.
Kısaca, üretken yaratıcı ve çok yönlü bir insan Recai Demirsöz…. Hem saz yapıyor hem saz çalıyor. Babası da çok iyi saz çalarmış. Babasının bilgeliği ile de övünüyor her defasında.
ILBARIT’ın gönüllü bekçisine; GALERİ MÜZE’nin düzenleyeni, özen göstereni, koruyanı ve yeniden değerlendireni ressam RECAİ DEMİRÖZ’e sevgilerle…
EKMEĞİN, ALIN TERİYLE YERİN METRELERCE ALTINDAN KAZANANLAR diyarından, kendini tüketerek komşu köyüne ışık veren Recai’ye saygılarla…