Madenci Anıtındaki eyleme, Disk Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Mesleki Hakları Uzmanı İlyas Coşkun, Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve gazeteciler katıldı.
Gazeteciler adına açıklama yapan Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık,
“Değerli Meslektaşlarım, Basın Emekçileri ve Saygıdeğer Zonguldak Halkı,
Bugün burada, Zonguldak’ın gazetecileri olarak mesleğimizin içinde bulunduğu derin krizi ve taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için toplandık. Gazetecilik, halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunan, karanlıkta kalanları aydınlatan kutsal bir görevdir. Ancak, yıllardır süregelen sorunlar, mesleğimizin onurunu ve geleceğini tehdit eder hale geldi.
Bizler kimiz?
Yağmur, çamur, kar, kış demeden olayların içine dalan, çoğunuzun kaçtığı yerlere girip doğru haberi ulaştırmaya çalışan insanlarız.
Can güvenliğimiz olmadan, 17 bin 2 liraya mesai saati gözetmeksizin çalışanlarız.
Sırf işimizi yapabilmek için mobbingin her türlüsüne boyun eğmek zorunda kalanlarız.
Tehditlere maruz kalan, darp edilen ve bununla başa çıkmaya çalışan insanlarız.
Ve artık yeter! Sesimizin duyulmasını, Anadolu Basını’nın can çekiştiğini görmenizi istiyoruz. Bizler ve mesleğimiz yok oluyor, siz bunu görmüyorsunuz!
Basın kartlarına gelince: Gazetecilik mesleğinin simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Basın Kartı, sadece sigorta girişine göre değil, gerekli denetimler sonucunda herkese adil şekilde verilmelidir. Ayrıca, bu kartın getirdiği ayrıcalıklar tam anlamıyla tanınmalı ve gazeteciler mesleki faaliyetlerini özgürce yerine getirebilmelidir.
Ekonomik zorluklar altında eziliyoruz.
Sürekli üreten ve tüketen bir konumdayız, ancak tasarruf tedbirlerinden en ağır şekilde biz etkileniyoruz. Tasarruf bahanesiyle yerel basını görmezden gelen, aboneliklerini iptal eden kurumlar, yerel basına büyük bir darbe vuruyor. Bizleri her etkinlikte yanlarında görmek isteyen bu kurumların, basını desteklemesi zorunludur.
Gazetecilik onuruyla yapılır, asgari ücretle değil!
Asgari ücretle, hatta bunun da altında çalışan arkadaşlarımız var! Gazetecinin geçim derdiyle boğuşarak doğru haber yapmaya çalışması basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Mesleğimizi hakkıyla yapabilmek için insan onuruna yakışır maaşlar ve çalışma koşulları talep ediyoruz. Bizler, haberin peşinde gece gündüz demeden koşturan insanlarız; emeğimizin asgari ücretle sınırlanması kabul edilemez.
Hükümetin medya üzerindeki sansürü, halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını kısıtlıyor. Özgür bir basın olmadan demokrasiden bahsedilemez. Ayrıca herkesin kolayca internet haber sitesi açabilmesi sektörde denetimsizliği ve güvenilirlik sorunlarını artırıyor. Bu konuda acil düzenlemeler yapılmalı.
Son olarak, Basın İlan Kurumu’nun uygulamaları da mesleğimizin önünde büyük engeller yaratıyor. İlk olarak 30 bin gösterge şartı gibi anlamsız ve ağır koşullar, onca mücadelemize rağmen resmen emeğimizle alay edilerek başarılı olduktan sonra 5 bine düşürüldü. Basın İlan Kurulu Gazeteciliği değil, kağıt üzerinde rakamları hedefliyor. Bizler mesleğimizi göstergelerle değil, halkın bilgiye ulaşma hakkını savunarak yapıyoruz.
Bizler, susmuyoruz!
Mesleğimizin geleceği ve onuru için mücadele ediyoruz. Sesimizi duyurmak, sorunlarımızı kamuoyuna iletmek için buradayız. Dayanışma içinde olmamız şart. Bu mücadele yalnızca bizim değil, tüm toplumun mücadelesidir. Gazeteciliği savunmak, gerçeği savunmaktır. Birlikte başaracağız!
Burada hiçbir görüş ayırt etmeksizin yalnız bırakmayan siyasi parti ve sendika temsilcilerimize çok teşekkür ederiz.
EMEK HIRSILIĞINA YAPTIRIM
GÖSTERGELERE DEĞİL, GERÇEKLERE BAKIN
ÖZGÜR BASIN, SUSTURULAMAZ”
dediler.
Ardından gazeteciler makineleri yere bırakarak, oturma eylemi yaptı.