GÜNCEL
Giriş Tarihi : 27-02-2023 10:49

Protokol rezaleti! Kaos ortamının önüne geçilemedi...

Emek Partisi Zonguldak İl Başkanı Ateş Türeli, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem sonrasında meydana gelen sorunlara tepki gösterdi.

Protokol rezaleti! Kaos ortamının önüne geçilemedi...

Madencilerin örnek fedakarlık gösterdiğini vurgulayan Türeli, Zonguldak protokolünü ‘rezalet’ olarak tanımladı.

Türeli açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

“1939 yılında Erzincan’da yaşanan ülke tarihinin en yıkıcı depremlerinden birinden bu yana geçen 74 senelik süre zarfı içerisinde başa gelen hükümetlerin hiçbiri deprem gerçeğine göre bir politik hatta konumlanmamıştır. 22 senedir ülkeyi yöneten AKP de bu zincirin son halkasıdır. Deprem öncesinde alınması gereken önlemlerin hiçbiri alınmamış, depremin yıkıcı etkileri önlenememiş ve deprem sonrasında ortaya çıkan kaos ortamının önüne geçilememiştir. Yani depremin öncesi, deprem sırası ve sonrasında halkı güvenli şekilde yaşatmak için gerekli olan adımların hiçbiri atılmamıştır. Bunun yerine rant ve kâr hırsını ön plana alan kentsel dönüşüm ve imar barışı gibi adımlarla sermayeye kaynak yaratılırken; kentler daha da dayanıksız hale getirilmiştir. Depreme dayanıksız olduğu söylenen 1999 öncesi yapıların deprem bölgesindeki oranı yüzde 49 iken; yıkılan binaların büyük çoğunluğu 2001 yılı sonrası AKP döneminde yapılmıştır. Şehrimiz Zonguldak ve ilçesi Kozlu’da da yüksek katlı binalar vardır. Deprem bölgesinden açıklama yapan AKPli Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş yüksek binaların sağlamlığı konusunda yapı denetim firmalarının raporlarına güvenmediğini söylemiştir. Halbuki yapı denetim firmalarına onay veren yine belediyedir. Bütün bunlar da açık şekilde denetleme ve düzenleme yetkisi elinde olmasına rağmen AKP’nin kentleri inşaat sermayesinin durmaksızın genişlemesi ve kâr elde etmesi için depreme dayanıksız şekilde bıraktığının kanıtıdır.

 

Deprem sonrasında AKP’nin yarattığı kaos ortamına Zonguldaklı madenciler de bir örnektir: Yıkımın yaşandığı ilk andan itibaren madencilerin bölgeye sevk edilmesi için çağrı yapılmıştır. Depremin ilk günlerinde Zonguldak’taki madencilerin yalnızca 85’i karayoluyla yola çıkarılmıştır. Yol şartları nedeniyle madenciler bölgeye 15 saatte ulaşabilmiştir. Kalan madenciler için uçak talep eden CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’a AFAD Müdürü “uçaklar battaniye taşıyor” cevabını vermiştir. Kalan madenciler bu sürecin sonunda bin bir güçlükle bölgeye ulaşabilse de daha erken gitmiş olsalar daha fazla can kurtarabilecekleri herkesin bildiği bir gerçektir. Çünkü maden işçileri deprem bölgesinde büyük bir arama-kurtarma faaliyeti gerçekleştirmiştir. İçişleri Bakanlığına bağlı AFAD ekiplerinin girmeye çekindiği enkazlara, onlar hiç korkmadan girmiştir. Yakın tarihte kendisi veya iş arkadaşı göçük altında kalmış birçok madenci, bugün ülkenin öbür ucunda hiç tanımadığı insanları kurtarırken bir an bile geri adım atmamıştır.

 

Bunların yanında, işçi sınıfı deprem bölgelerinde özverili çalışmasını sürdürürken; Zonguldak’a gelen depremzedeler için Bülent Ecevit Üniversitesi kahvaltı düzenlemiştir. Kahvaltıda Üniversite Kurulu yemek masasında otururken depremzedelere yer sofrası uygun görülmüştür. Bu örnek de sürecin sadece enkaz kaldırmaktan ibaret olmadığını gösterir. Depremzedelerin psikolojisi ve onuru düşünülerek, insanca hareket edilmelidir. Mahallelerini, evlerini geride bırakıp şehrimize gelen depremzedeleri KYK Yurtlarına ve yer sofralarına mahkûm eden sistem kabul edilebilir değildir! Zonguldak’ta birçok boş konut ve lojman bulunurken öğrencileri yurtlarından atmak kabul edilebilir değildir!   

Emek Partisi Zonguldak İl Örgütü olarak öncelikle tüm Zonguldaklı madencileri-emekçileri, kadınları ve gençleri deprem gerçeğinin bir felaket haline gelmesinde etkili olan rant-kâr hırsından beslenen hükümet ve sermaye politikalarının hesabını sormaya çağırıyoruz. Ayrıca, deprem bölgesine geç gönderilmelerine rağmen onlarca hayat kurtaran madencilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesinin gerekliliğini hatırlatıyoruz. Zonguldaklı madenciler bugün ‘kahraman’ ilan edilirken, onların normal hayatlarında her gün enkaz altına girip çıktığını unutmamalıyız. Patlamalar, göçükler ve madencilerin erken yaşta yakalandıkları meslek hastalıkları bu şehrin ‘kader planı’nda olmamalıdır. Hem deprem bölgelerinde hem de madenlerde yaşanan yıkımların tekrar yaşanmaması için bugün harekete geçmek artık kaçınılmazdır. Tüm Zonguldaklıları bu politikaların üretilme sürecine dahil olmaya ve bulunduğu her yerde başta yaşam, barınma ve iş güvenliği hakkını kazanacağı şekilde örgütlü mücadelenin bir parçası olmaya çağırıyoruz."

 

 

 

Kaynak: Tempo Gazetesi

EditörEditör