GÜNCEL
Giriş Tarihi : 07-03-2023 13:35

Kent Konseyi Kadın Meclisi, Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı

Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutladı.

Kent Konseyi Kadın Meclisi, Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı

Zonguldak Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi önünde Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevgi Özkaya ve meclis üyelerinin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi.

Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevgi Özkaya yaptığı açıklamada, özellikle deprem bölgesinde ki kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekti

8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutladığını ifade eden Kent Konseyi kadın Meclisi Başkanı Sevgi Özkaya şunları söyledi;

"Ülkemizde 6 Şubat 2023 Maraş merkezli yaşanan ve “11 ili etkileyen depremde hayatını kaybedenlere rahmet yaralılara şifa diliyorum . 
Bu 8 Mart depremin yıkımı'nın gölgesinde yaşadığımız bir 8 Mart.Ama depremle ilgili vermemiz gerekli mücadele ile yıllardır kadın cinayetlerini durdurmak için verdiğimiz mücadele oldukça benziyor.Gündemden bağımsız kalmadan kadın olmak ,kadının insan hakları ve geçmişi afetlerin eşitsizlikleri nasıl derinleştirdiğini görüyoruz..... 
Sosyal rollerin doğal afetler sırasında kadına verdiği zarar da hafife alınmayacak ölçüde. Deprem sırasında kadınların evi terk etmesi kaptanın batan gemiyi terk etmesi kadar zor bir durum. Yıkımın ardından bölgedeki kadınlar yaşam mücadelesini her anlamda sırtlanmış durumda. Kadınların ihtiyaçları ise arka plana itilmiş. Sorunlar ortak; Yemek yapmak, soba yakmak, çocuklara bakmak gibi işler yine kadının sırtına yüklenmiş durumda..Felaketin yükü kadının sırtında. Olağan koşullarda inşaat cehennemine dönmüş afet bölgesinde annelik enkaz altında da devam etmektedir. 
Depremler'den sağ kurtulan birçok kadın, felaketten hemen sonraki yardımların “cinsiyet körlüğünden” şikayet ederken, bazıları aşırı kalabalık barınaklarda, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden kaygı duyarak yaşıyor. Gaziantep'teki çadırında bir anne “Tabii ki hem kendi güvenliğimden hem de çocuklarımın güvenliğinden kaygılıyım” diyor. 
Çadırın fermuarı her açıldığında birinin gireceğinden korkuyorum. Çocuklarımı korumak için geceleri uyumuyorum. Bir kadın olarak beni anlamanız gerek. Aşırı derecede tedirginiz. Gaziantep'teki Masal Park barınağında bir gönüllü anne de “Böyle kalabalık geçici barınma alanlarında yaşamanın çok ciddi güvenlik riskleri var” diyor. Burada polisler var ama yine de korkuyorlar. Ayrıca çocuklarının istismar edilebileceğinden kaygılılar.” Depremden sağ kurtulan kadınlarla ilgili bir başka uyarıda var. 
Bazı durumlarda, istismar ve kaçırılma tehdidine daha açık oluyorlar. “Çadırlarda erkekler de olmasına karşın, çocuk bakımının yükü burada kadınların üzerinde. Bu toplumlarda kadınlara biçilen rol bu” . 
Afetin tam ortasında bile erkek egemen polıtıkalarla dayatılan ahlak anlayışı bu sefer de kadınların hijenihtıyacları önünde bir engel. 
Kadınlar zaten enkaz altındayken toplumsal normların ve öğrenilmiş çaresizliklerin bir kez daha enkazında kalıyorlar. 
Kadınların yükleri artarken bir yandan da zaten ihtiyacı karşılayacak yeterlikte kurulmamış düzenlenmemiş geçici yerleşim alanlarında kadınlar rıske açık halde. Medeni Kanunu hiçe sayan çocuk istısmarının önünü açan fetvalar refakatsız Kayıp binlerce çocuk için boğazımız düğümleniirken depremzede çocuklarla evlenebileceği fetvalarının verilmediği kadınların hayatının cehennem azabına dönüştürülmediği bir toplumsal düzeni.Diyanet işleri başkanlığının depremden etkılenenre fakatsız çocukların evlat edınılıp edinılemeyecegı daır soruya verdigi yanıt ,medeni yasaya aykırıdır ceza yasasına göre suçtur. Ekiplerde kadın çalışan sayısının nerdeyse yok denilecek kadar az olması bir çok kadının yardım istemekte gerıde durma sebebi. Afetten etkilenen nüfusun, konumuz özelinde kadınların, kendilerini güvende hissedecekleri iletişim ortamları yaratılması gereklidir. Yararlanabilecekleri yasalar ve düzenlemeler hakkında bilginin yanı sıra uzmanlara erişebilmelerinin sağlanması gereklidir. Başta kadınlar olmak üzere tüm emekçi halkımız, depremin ilk anından bu , yana emsalsiz bir dayanışma örgütlüyor. Emekçi halkımız ve pek çok örgütün çağrılarına uyarak kadınların özel ihtiyaçlarını gözeterek bölgeye destek oluyor.. Fedakar kadınlarımız deprem bölgesine gönderilmek | için gönüllü olarak tandır ekmeği pişiriyor. Kadınların toplumun yarısını oluşturduğu gerçeği ve potansiyelleri dikkate alındığında, sorumlulukların cinsiyetler arasında dengeli bir şekilde paylaşılması afet sonrası toplumun uğrayacağı zararların hızla giderilmesine 
katkı sağlayacaktır. Kadın dayanışmasının ne demek olduğunu çok yakından gördük..Şiddetsiz ve özgür bir yaşam mümkün. Tek kadının çaresizlikten gözyaşı dökmedigi bir hayatı birlikte kuralım. 8 MART'I BARIŞ UMUDUNA VE KADIN DAYANIŞMASINA ADIYORUZ."

EditörEditör