Törene, Zonguldak Valisi Hacıbektaşoğlu, Vali Yardımcısı Turgut Subaşı, Mehmet Türk, İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Cezmi Yalınkılıç, Başsavcı Abdurrahim Alan, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, AK Parti Milletvekili Muammer Avcı, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları kamu kurum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.
Program saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı.
Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın 29 Ekim mesajı okundu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Vali Bektaşoğlu, “Bugün büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “En büyük eserimdir.” dediği, şanlı tarihimizin en kritik dönüm noktalarından olan ve bir beka mücadelesi olarak tarihe geçerek zaferle taçlandırılan Kurtuluş Savaşımızın sonucunda ulaşılan, özgürlük ve bağımsızlığımızın simgesi Cumhuriyetimizin 100. Yılını, en büyük bayramımız olan “Cumhuriyet Bayramını” aziz milletimizle birlikte tüm yurdumuzda coşku, sevinç ve heyecan içinde kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz.Aziz milletimiz ve bağrından çıkan kahraman ordumuz Büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sevk ve idaresinde türlü yokluk ve imkânsızlıklara rağmen özgür, esaretten uzak, bağımsız bir vatan, onurlu bir yaşam ve güvenli bir gelecek için başlatılan, çok zor şartlar altında binlerce şehit verilerek, ağır bedeller ödenerek yürütülen bir diriliş ve varoluş destanı olan milli mücadelenin ardından, milletimizin istiklal ve istikbaline duyduğu sarsılmaz inancın eseri olan Cumhuriyetimizin kurulması, dünyaya ilan edilmesi, şanlı tarihimizin en önemli başarılarından birisi olmuştur.Bundan 100 yıl önce sergilenen büyük bir cesaret, azim, inanç, fedakârlık, kahramanlık ve kararlılığın sonucu olarak doğan Türkiye Cumhuriyeti; bir milletin canından aziz bildiği kutsal vatan ve bayrak sevgisinin, bağımsız, özgür yaşama tutku ve iradesinin, milletimizin sarsılmaz gücünün ortaya çıkardığı en büyük eserdir.
Cumhuriyet; egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu, birlik, beraberlik, huzur ve güven içerisinde bağımsız ve özgürce yaşamanın adıdır.
Cumhuriyet; birbirine kenetlenerek, her daim yenilenerek, gelişmeye, büyüyüp kalkınmaya, ilerlemeye açık olan bir yönetim şekli, vatandaşlarımızı eşit haklarla donatan, bizleri her alanda güçlü kılan, aziz milletimizin içtenlikle sahiplendiği, koruyup kolladığı ortak değerler bütünüdür. Cesaret, özveri ve fedakârlıklarla dolu büyük savaşlar ve mücadeleler ile destansı eşsiz kahramanlıklarla yürütülen milli mücadelenin ardından özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşan kutsal vatanımızda yarınlara umutla, güven içerisinde ulaşmak, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak ancak cumhuriyetimizi sorumluluk bilinciyle, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde, hep birlikte, el ele, gönül gönüle korumak, kollamak ve yaşatmakla mümkün olacaktır.
Millet olarak aklın ve bilimin yol göstericiliğinde, bilim ve teknolojiyi önceleyerek, araştırarak, tasarlayarak, üreterek, dolayısıyla çok çalışarak gücümüze güç katmak en önemli ve en büyük hedefimiz olmalıdır.Türkiye Cumhuriyeti Devleti 100 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılım, yatırım, üretim ve kalkınma hamleleri ile büyük ve güçlü bir devlet haline gelmiş, çok çalışarak, özellikle son yıllarda tasarladığı, geliştirdiği, ürettiği teknolojik imkân ve kabiliyetlerle kendine güvenen, merak ve ilgiyle izlenen bir ülke olarak çağdaş dünyada saygın bir yer edinmiştir.Yaşam sürdüğümüz coğrafyada dün olduğu gibi bugün de vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, bağımsızlığına, milli birlik ve bağımsızlığımıza, kardeşliğimize yönelen sinsi plan, girişim ve saldırıların arkasında her geçen gün büyüyen gelişen, kalkınan, teknoloji üreten ve en güçlü dönemini yaşayan, büyük ve güçlü Türkiye’den duyulan endişe ve rahatsızlığın olduğu asla unutulmamalıdır.
Büyük ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti, ülkemizin bağımsızlığını, birlik ve beraberliğini hedef alan plan, tehdit ve saldırılara karşı bir bütün halinde karşı koyma, azim ve kararlılığını sürdürecek, birlik ve beraberliğimizin bozulmasına asla fırsat vermeyecek, buna kimsenin gücü yetmeyecektir.
Her bir karış toprağı aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve bizlere emanet edilen kutsal vatanımıza her zaman sahip çıkılacak ve korunacak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ülkesini ve milletini seven, milli ve manevi değerlerine bağlı, iyi eğitim almış, donanımlı, araştıran, sorgulayan, üreten sevgili gençlerimizin omuzlarında yükselecek, güven içerisinde yaşayarak varlığını sonsuzluğa dek sürdürecektir.
Yüce devletimiz her zaman büyük, güçlü ve kalkınmış Türkiye Cumhuriyeti yolunda “Türkiye Yüzyılı”nın inşası ile 2053-2071 hedeflerine güvenle ulaşabilmek için yoluna büyük bir azim ve kararlılıkla devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle; saygıdeğer halkımızın Cumhuriyet Bayramını ve Cumhuriyetimizin 100. yılını en içten dileklerimle kutluyor, başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere canlarını feda ederek bu aziz vatanı ve cumhuriyeti bizlere armağan ve emanet eden aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle yâd ediyor, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor;
Bölgemizde masum ve mazlum insanlara karşı İsrail tarafından yapılan, çocukları dâhi hedef alan, ölüm, yaralanma, büyük acı ve yıkımlara sebep olan, durması için devletimizin uluslararası boyutta diplomatik girişimlerde bulunduğu, büyük çaba gösterdiği, bizleri hüzne boğan bombalama ve saldırıların bir an önce sona ermesini, bölgede barış, huzur ve istikrarın tesis ve temin edilmesini en kalbi duygularımla arzu ediyor, saldırılarda hayatını kaybeden Filistin vatandaşlarına Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum.
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!”
Program şiirler okunarak halk oyunları gösterisi ile devam etti.
Programın son bölümünde ise Devlet marşı olarak kabul edilen yüzüncü yıl marşı söz ve yazarı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Konservatuar Müdürü Doc. Dr. İlker Kömürcünün bestesi konservatuar öğrencileri tarafından seslendirildi. Seslendirmenin ardından Vali Hacıbektaşoğlu, Kömürcü’ye günün anısına plaket verdi.
Program şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren gençlere ödül töreni verilerek, kortej yürüyüşü ile sona erdi.
